Eğitime neden önem verilmelidir?

Eğitimin neredeyse hayatımızı belirlediğini söylemeye gerek yok. Nasıl, ne zaman, nerede ve kim tarafından eğitildiğimiz, olduğumuz kişiyi ve kendimiz için seçtiğimiz hayatı şekillendirir. Kıbrıs bağlamında, eğitimimizin adamıza bakışımızı ve Kıbrıs sorununa nasıl yaklaştığımızı, ne kadar etkilediğini görebiliriz. Adanın kuzey kesiminde okuduğum farklı deneyimlere dayanarak, bize öğretilenlerin ve onlara öğretilme şeklinin önemini görebiliyorum.

Barış zor bir kavramdır; çok fazla iletişim, zaman ve arabuluculuk gerektirir. Kıbrıs'ta, Rumca konuşan ve Türkçe konuşan Kıbrıslıların birbirlerini düşman olarak görmedikleri barışçıl bir ortam yaratmaya çalışmak, çözülmesi birçok yaşam sürecek bir meydan okuma olduğunu kesinlikle kanıtlamıştır. Benim fikrim, bunun imkansız olmadığıdır. Kucaklayan bir toplum yaratmanın önemli bir parçası da problemin (yeniden) sunumudur (Green, 2010). Lisedeyken tarih dersleri gergin ve kafa karıştırıcıydı. Bir yanda açıkça önyargılı ve küskün bir müfredatımız vardı, diğer yanda da mutlaka aynı fikirde olmayan öğretmenlerimiz vardı. Öğretmenlerim bu nedenle kitaptaki bazı cümleleri yeniden yazarlar veya sınıfta heyecan yaratacak bölümleri atlarlardı.

James Scott, öğretmenlerimde gördüğüm incelikli direnişlere “zayıfların silahları” diyor. Bu kavramı işçi sınıfından ve onları sömüren egemen kapitalist güçlere nasıl direndiğinden bahsederken kullanır (Ginzberg, 2014). Öğretmenlerim, bize Rumca konuşan Kıbrıslıların düşman olarak gösterildiği belirli sayfaları öğretmeyi reddederek veya barışçıl olmayan bazı "gerçeklerin" duygusal gücünü vermeyerek, sürekli bir düşmanlık kısır döngüsünden kaçınmaya çalışıyorlardı. Öğrenciler, ya da özellikle ben, tarih müfredatını çoğunlukla görmezden gelinecek ve çok değiştirilebilir bir şey olarak görülmüştür. Tabii ki, kişisel inançlarım ve Rumca konuşan topluluk hakkındaki algım gibi diğer faktörler, bu ince dirençleri nasıl yorumladığımı etkiledi, ancak bir müfredat öğretmenin önemini ve öğrencileri ne kadar etkilediğini anlamamı sağladı.

Kıbrıs'ın kuzeyindeki mevcut siyasi iklim, bir barış anlaşması umudunun azalması ve Türk hükümetinin adaya artan müdahalesi ile eğitim, ideolojik bir araç olarak daha belirgin bir faktör haline geldi. Bunun açık bir örneği, üç bin kişinin ibadet edebileceği bir caminin eşlik ettiği baskın müfredatın din temelli olduğu Hala Sultan İlahiyat Okulu'dur (Latif, 2020). Türkiye'nin niyeti adaya daha fazla Türk politikası dayatmaksa, bu okul mutlaka amacına hizmet edecektir. Otoriter ulus-devletlerde halkın manipülasyonu, ideolojik aygıtlar aracılığıyla gerçekleşir ve bunların başında eğitim gelmektedir. Müfredata konulan bilgiler, görüşlerini söz konusu müfredata göre oluşturacak çok genç insanlara öğretilir. Bu, ideolojik otoritelerin düşünmelerini istediği şekilde düşünmek için çok erken yaşlardan etkilendikleri anlamına gelir.

Eğitimin üzerimizdeki etkisinin farkında olmak, müfredatı gerektiği gibi uyarlama potansiyeline sahiptir. Toplumun sürekli insan, fikir, eğilim vb. akışı içinde olması, bu dinamiklere uyum sağlayabilen bir eğitim sistemine sahip olmayı daha da önemli kılıyor. Mevcut küresel iklimde üreme hakları, barış yapma, LGBTQI+ hakları, cinsiyetin esnekliği vb. aktivizmin yükselişi, bu sorunları ve geldiğimiz noktayı yakalamamız gerektiği anlamına geliyor. Dünyada karşılaştığımız sorunlar bize öğretilmezse ve bir şeyleri değiştirme gücümüzün farkında olmazsak, şikayet ettiğimiz sorunların sihirli bir şekilde ortadan kaybolmasını bekleyemeyiz. Aldığımız eğitim, karmaşık, sürekli değişen ve dinamik bir dünyada yaşamak için farkındalık yaratmanın başlangıç ​​noktasıdır.

Bu tartışmadan çıkarabileceğimiz şey, kültürel ve ideolojik yeniden üretimde eğitimin önemi ve değeri göz önüne alındığında, eğitimimizin üzerimizdeki etkisinin ve bunun bir parçası olduğumuz toplumu nasıl etkilediğinin daha fazla farkında olmamız gerektiğidir. En basit örnekler bile bize barışçıl olmamız öğretilmezse barışçıl olmayacağımızı gösteriyor. Bu nedenle, gerçek bir değişiklik yapmak ve dinamik küresel değişim kalıplarına ve sosyal konulara uyum sağlamak için aldığımız bilgilerin farkına varmak ve bunlar hakkında eleştirel olmak önemlidir.